Baskın Oran: “Türkiye, Tek Adam rejimi için fazla gelişmiş bir ülke”

Prof. Dr. Baskın Oran, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden emekli öğretim görevlisi. Uzmanlık alanı İnsan Hakları olup, azınlık hakları, milliyetçilik, küreselleşme, Türk dış politikası ve din-devlet işleri alanında önemli çalışmaları vardır. Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu, Azınlık Hakları ve Kültürel Haklar Çalışma Grubu Başkanlığı’nı yürüttü ve bu süreçte Grubun azınlıklarla ilgili raporundan dolayı 301. maddeden yargılandı. Irkçılık ve İlgili Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu (ECRI) nezdinde Ulusal İrtibat Görevlisi olarak bulundu. 2007 seçimlerinde İstanbul 2. Bölge’den bağımsız milletvekili adayı idi (ve çok az oy için seçilemedi). Haftalık “Agos” gazetesinin yazarı olup, insan hakları aktivistidir.
 
Röportaj: Mustafa Çolak
 
15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye'de ne değişti? Referanduma sunulan yeni anayasa 15 Temmuz'un ürünü mü?
-Ne değiştiğini,  “Bu, bize Allah’ın lütfudur” diyerek Erdoğan söyledi. Çünkü bu darbe parodisi sayesinde Tek Adam rejimini kaktırma olanağına kavuştu. Tepe tepe kullanıyor. Ama fevkalade aşırıya kaçtığı için her şey kendi aleyhine gitmeye başladı ve gidecek.
 
Referanduma sunulan yeni anayasa ne getiriyor? Hükümetin iddia ettiği gibi darbelerin, terörün olmayacağı “yeni, güçlü Türkiye” mi; yoksa muhalefetin iddia ettiği gibi “tek adam diktatörlüğü” mü?
-Sanıyorum bunu Türkiye dışındaki insanlar tam anlasın diye soruyorsunuz. Yoksa, Türkiye’den en ufak biçimde haberdar olanlar için böyle soru olmaz. Erdoğan Meclis’i seçiyor, iktidar partisinin lideri, Yargı’yı seçiyor, kimseye hesap vermiyor, herkes ona hesap veriyor. 12 Eylül’deki komutanlar bu kadar yetkinin yarısına sahip değildi.
 
Referandumdan “hayır” çıkması ihtimali var mı? Malum, referanduma OHAL içerisinde gidiliyor ve muhaliflerin kampanyalarına saldırılar gerçekleştirildiğini okuyoruz. Ve eğer “hayır” çıkarsa, olması muhtemel olan nedir? Yine aynı şekilde, “evet” çıkarsa, Türkiye'yi ne bekliyor?
-Referandumdan Hayır çıkma ihtimali şu anda daha yüksek ve bu durum gün geçtikçe artıyor. Hayır çıkarsa, Erdoğan erken seçime gitmekle tehdit ediyor. Çünkü Hayır çıkınca karizması feci biçimde çizilecek. Zaten böyle Tek Adam durumlarında insanlar korku belasına boyun eğer. Korku dağıldı mı, her şey dağılır.
Evet çıkarsa, artık bu ülkede yaşamak mümkün değildir. Veya şöyledir: Tek Adam baskısı o kadar artacaktır ki, Evet diyenler bile yaşayamaz hale gelecektir. Bak, şimdiden ülkede üniversite denen bir şey kalmadı. Korkunç bir hal ve daha korkunç bir gelecek.
 
Erdoğan Türkiyesinin dış politikada da “gerilim hattı”nda olduğunu görüyoruz: Suriye'ye müdahale, Rusya'yla önce uçak sonra büyükelçi olayı vesilesiyle yaşananlar, ve en nihayetinde son günlerde Yunanistan'la yeni bir “Kardak” krizi. Bunları nasıl yorumlamak gerekir?
-Suriye Kürtlerini ortadan kaldırmaya kalkmanın yanı sıra, Erdoğan oraya bulaşarak dikkatleri dışarı yöneltmek, milliyetçilik rüzgarı yaratarak Tek Adam projesini uygulamaya koymak istiyor.  
Ama Suriye’den tabuttan başka bir şey gelmiyor; yakında insanlar “Nerede çocuklarımız!” diye isyan edecek. Kardak işinde Yunan Dışişleri Bakanı “Türkiye’yle çatışma istemiyoruz” diyerek Erdoğan’ın umutlarını boşa çıkardı. Şimdi sırada Kıbrıs var; Kıbrıs’ı sattırmayız diye çıkacaklar ama o umutları da KKTC Cumhurbaşkanı boşa çıkartıyor: “Bu son fırsat. İlhak olamaz”.
Diğer yandan, o kadar umut bağladığı Rusya PKK ve PYD’nin terör örgütü olmadığını ilan etti. Trump Müslümanlara vizeyi yasakladı. Umudunu dışarıya bağlarsan dışarının iradesine tabi olursun.
 
Son olarak, Türkiye'de “normalleşme”ye dönmek için gerekli olan ne?
-Erdoğan’ın Tek Adam projesinin tek kelimeyle hüsrana uğraması. Türkiye böyle bir şey için fazla gelişmiş bir ülke; bunu kendisinin sonunda anlaması.
 

*Bu röportaj, Yunanca olarak Unfollow dergisinin web sitesinde yayınlanmıştır.

google-news Ακολουθήστε το paratiritis-news.gr στο Google News και μάθετε πρώτοι όλες τις ειδήσεις.